15 Ağustos 2014 Cuma
Grinin Elli Tonu
Okusam mı okumasam mı diye kendimi zor tuttuğum bu kitabı sonunda bitirdim. Dürüst olmak gerekirse "erotizm" konusunda bir vizyona sahip olduğumu düşünürsek bu kitabı okumam gayet doğal. Son birkaç yıldır en çok satan listelerinden çıkmayan E.L James kitapları ve Grinin Elli Tonu, benim dikkatimi çekmeyi başarmıştı ama yine ben bu kitabı modası geçince okumayı seçtim. Popüler kültürde daha önce bu boyutta pek fazla detay cinsellik, üstüne bir de sado mazoşist öğeleri bolca içeren başka bir kitap hatırlamıyorum. Ülkemizde cinsellik bir tabu olduğu için bu tür yayınlar ilgi görüyor diye düşünsem de, tüm dünyada erotik filmler, hikâyeler ve romanlar belli bir kalitede olduğu sürece küresel başarı yakalayabiliyor.
Konusal anlamda ise;
aslında hikâye tamamen Christian Grey ve Anastasia Steele'in tutku dolu aşkı üzerine kurulmuş ve o çerçevede ilerliyor. Hikâyenin en ilgi çekici yönü ise Christian Grey'in sado mazoşist tutkuları olması ve Ana ile ilişkisinde bu tutkusunu sürdürmek istemesi. Muhtemelen binlerce kez işlenmiş, klasik zengin oğlan fakir kızı elde hikâyesi, günümüz koşullarına uygun şekilde yine karşımızı çıkıyor. Ana'nın en yakın arkadaşı Kate'in binbir zorlukla ayarladığı Christian Grey röportajını Ana yapmak zorundadır. Hakkında hiçbir şey bilmediği bu adamla tanışması bile daha önce doğru düzgün bir ilişki yaşamamış Ana için yeterince etkileyici olmuştur. Ancak o gün ve ilerleyen günlerde Grey'in kendisine yakın davranışları ve neredeyse kur yapması Ana'yı çok şaşırtır. Böyle bir adamın kendisiyle ne işi olacağına doğal olarak şaşırır Ana. Ancak görüşmeler sıklaştıkça iyice açığa çıkar ki, Grey Ana'ya gerçekten ilgi duymaktadır. Ana ise kendisine bile itiraf etmekte zorlansa da hayatında ilk kez aşık olmuştur. Ancak ilişkilerinin başlarında Grey, Ana'nın önüne bir anlaşma koyar ve bu ilişki eğer var olacaksa anlaşmadaki kurallara göre olmalıdır. Çoğu Ana'nın üzerinde uygulayacağı sado mazoşist eylemleri içeren bu kurallar bir yandan Ana'nın gözünü korkuturken diğer yandan Grey'in çekiminden çıkamamaktadır. Grey ise hem Ana'yı hayatında özel bir yere koyar hem de kendi koyduğu kurallardan bile gerekirse feragat eder.
E.L. James kuşkusu çok tutkulu ve akıcı bir dille okuyucuyu mest ederken, aynı zamanda bir kısır döngü içinden çıkamıyor. Açıkcası kitaba çok istekli başladım. Ancak kitabın özellikle ikici yarısından itibaren bir tekrar edilmişlik moduna başladığımı hissettim. Bir an önce bitsin istedim yani. Gereksiz uzatılmış bir roman. Bildiğiniz üzere kitap 3 seriden oluşuyor. Ama ben devamını şuan okumayı düşünmüyorum. Sonuç olarak, dünya çapında bu kadar ilgi gören bir kitap serisinin, film yapımcılarının dikkatinden kaçması mümkün değil. 2015 yılında gösterime gireceği açıklanan filmin fragmanı yayınlandı. Grey rolü için Jamie Dornan seçilmiş. Ana rolü için Dakota Johnson. Merak ediyorum, film kitaptan başarılı olabilir mi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder