4 Temmuz 2017 Salı
Nasipsizlik
Keşke her şey dualarımdaki gibi olsaydı derdi çoğu zaman. İsyan etmiyorum yanlış anlama diye eklerdi. Hayat bunu söyletiyordu ona belki de. Ben niye böyle olmak isteyeyim? Nasipsizlik burada devreye giriyordu. Kanına işliyordu karamsarlığın karanlığı. O karanlıkta gözlerini kapatıp kendini boşluğa bırakıyordu. Gözlerini açamıyordu. Açmak istiyordu ama... Nafile. Yaşanmışlıklar dediği o karmaşıklık içerisinde kendine bir yer arıyordu. İnsanlardan çok yorulmuştu. Sanki bütün kötülükler onu yormak için vardı. Ve bu kötülükler onun kendine zarar vermesini sağlıyordu. Sanki düşünecek bir şeyi kalmamıştı. Yüzünü buz gibi suyla yıkayıp aynaya uzunca bakakalıyordu. Kendinde en sevmediği şey çok fazla ayrıntılarda boğulmasıydı. Ayrıntılar onu boğuyordu, o da ayrıntıları. Nefesini kesiyordu tüm bu olanlar. Tüm detaylar... Tüm vefasızlıklar... Tüm kötülükler... Tüm hak etmeyenler... Tüm yanlışlar...
O artık iyiyi düşünemez hâle gelmişti. İyiyi düşünse de sonunu kötüye bağlıyordu. Tek bir isteği vardı hayata dair. Bu hayatta iyiliği düşünenler ve yaşatanlar kalmalı. Gerisi teferruat... "İyi kalın", "iyi olun", "iyi yaşayın", "iyi yaşatın", "iyi sevin"...
@Topalogluomur
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder